Eğitim bilimlerine olan merakımı yüksek lisansımı yaparken fark ettim. Hatta keşke eğitim veya psikoloji okusaymış dediğim çok zaman oldu. Kızımın doğumuyla da birlikte merak olmaktan çıktı ve araştırmacı anne rolüne bürünüp nasıl yaparım, nasıl geliştirebilirim, daha farklı nasıl öğretebilirim, öğrensin ama aynı zamanda düşünsün, eğlensin derken kendimi internette ve kitaplar arasında buldum. Artık her türlü eğitim konusunu kaçırmaz oldum. Geçen hafta da ÖRAV’ın düzenlemiş olduğu Yrd.Doç.Dr. Ömer Kutlu ‘nun ”Öğrenci Başarısı Kavramı ve Üst Düzey Zihinsel Becerilerin Ölçülmesi” konulu e-seminerine katıldım. Öğretmenler için düzenlenmiş olan seminer aslında anne- babalar için de çok faydalıydı.
Ne de olsa okul, evde başlar, ilk öğretmen de anne-babadır.
Aldığım notları ve kendi düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
- Başarı testleri, öğrencilerin bilgilerini hayatta nasıl kullandıklarından çok okulda öğrendiklerini yönelik olarak hazırlanmıştır.
Yani okulda başarılı olan çocuk, bu bilgilerini hayatta nasıl kullanacağını bilmiyorsa bu öğrendikleri sadece bilgi olarak kalır. Ki günümüz eğitiminde de böyle. Kendi öğrenim hayatımdan bir örnek vermek istiyorum. Bütün okul hayatım boyunca matematik hep vardı. Gayet de başarılıydım. Hep yüksek notlar aldım. Ama verilen bilgiler sadece matematikti.
-Bunlar ne zaman işimize yarayacaktı?
-O kadar da önemli değildi. Çünkü sınav kaygısı vardı.
Ta ki bir belgeselde benzer üçgenleri hayatta nasıl kullanabilceğimizi görene kadar.
– Siz, dağların yüksekliğinin nasıl ölçüldüğünü biliyor musunuz?
İşte,okulda yıllarca öğrendiğimiz bu benzer üçgen kuralları ile bulabiliyoruz. Keşke bize de matematik, günlük hayattan örneklerle öğretilseydi, belki birçok öğrenci için matematik sevimsiz hale gelmezdi.
Öğrenmek, çocuklar için eğlenceli hale getirilmeli!
Çocuklara öğrendikleri hayatta kullanma fırsatı verilmeli!
Öğrenme, görerek, yaparak, duyarak olmalı!
- Her çocuk başarılıdır. Bazıları daha çok başarılı, bazıları daha az. Hepsi desteklenmelidir.
- Üst düzey bilişsel beceriler şunlardır:
- Eleştirel Düşünme
- Analitik Düşünme
- Bilişsel Düşünme
- Yaratıcı Düşünme
- Problem Çözme
- Karar Verme
- Empati kurma
- İletişim
Sorulan sorular ve verilen bilgiler, bu becerileri geliştirmeye yönelik olmalıdır.
- Çocuklar, soru sorabilmeyi bilmelidir.
Sunum bittikten sonra aklım bu cümlede kaldı. Bir konuda amaca yönelik, yaratıcı sorular sorabilmek ancak o konuda bilgin varsa olur.
Bu nedenle kızımla yaptığımız etkinliklere artık yenisini eklemek gerekti. ”Soru sormak” Önce soruları soran bendim. Şimdi artık o da bize bildiği konularda soru soruyor. Çok hoşuna gittiği belli. Bazen babası bilerek yanlış cevap veriyor. Bilmiş havalarında açıklamaya çalışıyor. Öz güveni geliştirmeye yardımcı olacağı kanısındayım.
Umarım düşünen, aklını kullanan, kendine güvenen, mutlu ve sevgi dolu insanlar olurlar. Bir anne olarak dileğim budur.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
Kesinlikle çok yararlı bilgiler… Aklımda tutacağım:)
BeğenBeğen
🙂 Bir gün lazım olur.
BeğenBeğen
Temenimiz odur. Başarıllarınızı dileriz…….
BeğenBeğen
Teşekkürler anneannesi:)
BeğenBeğen
NE KADAR NİTELİKLİ VE ÇOK YÖNLÜ ÇALIŞILMIŞ!!! ÇOOOK BEĞENDİM. ELLERİNİZE YÜREĞLNİZE SAĞLIK. TEBRİKLER VE KOLAY GELSİN…MÜNEVVER ÖZEKİN, ANKARA
BeğenBeğen
🙂 Çok teşekkür ederim. Görüşünüzü belirtmekle beni çok mutlu ettiniz.
BeğenBeğen
Bu yazdıklarınız çocuk merkezli eğitim sistemi olan Reggio Emilia okullarında zaten mevcut,ancak ne yazık ki bu okullar çok yaygın değiller,ben bir tane Ataşehir de buldum,biraz ücreti yüksek ,ancak eğitimi çok nitelikli.
BeğenBeğen
Bu tür eğitim sistemi olan ve çok iyi eğitim veren anadolu yakasında çekmeköy de Dünya koleji adında bir kurum var.
BeğenBeğen